Bedenimizi kirleten çevresel toksinleri gideren detoksifiye edici yöntemleri ve araçları kullanmamız sağlıklı ve uzun bir yaşam için gereklidir.
Bedenin detoksifikasyonu ile öncelikle hücre sağlığını kazanmak amaçlanır.
Kafein, alkol, yağlar, bilinçsizce kullanılan ilaçlar ve özellikle antibiyotikler yaşamın ileri dönemlerinde kalp-damar problemleri, arthiritis denen eklem hastalıkları, aşırı kilo, diyabet gibi baş edilmesi zor olan birçok sorunlarla bizi karşı karşıya bırakabilir.
Vücudumuza zarar veren çevresel toksinler; dokularımızın, organlarımızın, hücrelerimizin ve hücre içi organellerin başlıca düşmanlarıdır. Çevremizin ve bedenimizin ürettiği toksinlere karşı detoks sistemlerimizin yetersiz kalması halinde toksin yükümüz artar, yorgunluk, güçsüzlük, bitkinlik, kendini iyi hissetmeme, aşırı uyku ya da uykusuzluk, kas ve eklemlerde gerginlik, ağrı ve güçsüzlük, sinirlilik, bunaltı hissi gibi birçok sağlık sorunu ortaya çıkar.
Detoksifikasyon kimlere uygulanır?
Bedenin Detoksifikasyon ihtiyacının olduğu, tabii ki laboratuar verilerin dışında; durup dururken hiç bir nedene bağlı olmayan baş, sırt ve boyun ağrıları, alerjik semptomlar, uykusuzluklar, davranış değişiklikleri, mafsal ağrıları, sürekli tekrarlayan solunum problemleri, gıdalara karşı alerjik belirtiler gibi görülen klinik belirtiler olabilir.
Diğer taraftan artiritis, sürekli kabızlık, hemoroit sorunları, sindirim sistemi ülserleri, sinüs konjesyonu, ekzemalar, sedef hastalığı gibi cilt sorunlarının da Detoksifikasyon için endikasyon oluşturduğu artık günümüzde açıkça belirtilmektedir.
Kişi kendisini rahat hissetmeyip böyle bir takım huzursuzluklarla hekimine başvurduğunda öncelikle laboratuar tetkiklerden ( kan, idrar, dışkı, saç analizleri, karaciğer fonksiyon testleri vb.) sonra hekim gözetiminde Detoksifikasyon uygulamalarının yapılması sağlıklı bir uygulama açısından çok anlamlı olacaktır.